Mimari Çizimde Sürdürülebilirlik ve Ekolojik Yaklaşımlar
Doğaya olan özlem hiç bu kadar derinden hissedilmemişti. Şehirlerin gri tonları arasında sıkışıp kaldıkça toprakla bağımız da giderek zayıfladı. Halbuki mimari sadece ve sadece barınma ihtiyacımızı karşılayan soğuk yapılar değil yaşamla iç içe mekanlar oluşma gücüne sahip. İşte tam da bu noktada sürdürülebilirlik ve ekolojik yaklaşımlar mimari çizimlerin merkezine oturuyor. Sadece ve sadece estetik kaygılarla değil doğayla uyum içinde gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğuyla hareket ediyoruz artık.
Hatırlıyorum da üniversite yıllarımda bir hocamız bize bir mimari projeyi anlatırken "Bu bina sadece ve sadece güneşten ve rüzgardan enerji sağlamakla kalmıyor" demişti "eşzamanlı olarak yağmur suyunu toplayıp kullanıyor hatta çatısında yer alan yeşil alanlarla çevreye oksijen sağlıyor." İşte o zaman anladım ki mimari sadece ve sadece tuğla ve betonla değil doğanın diliyle konuşarak da hayat bulabiliyor.
Doğal Malzemelerin Cazibesi
Eskiden dedelerimiz evlerini yaparken taş ahşap misali doğal malzemeler kullanırdı. Zamanla beton yapıların hakimiyeti ele geçirmesiyle bu klasik yöntemler unutulmaya yüz tuttu. Neyse ki son yıllarda doğal malzemelerin hem estetik hem de ekolojik avantajları yeniden keşfediliyor. Ahşabın sıcaklığı taşın dayanıklılığı bambu misali çabuk büyüyen bitkilerin sağladığı esneklik... Doğal malzemeler yapılara sadece ve sadece imaj bir zenginlik katmakla kalmıyor eşzamanlı olarak enerji verimliliği karbon ayak izi misali konularda da mühim faydalar sağlıyor.
Geçenlerde bir arkadaşımın köydeki taş evini restore etme çalışmalarına katılmıştım. Evin yüzlerce yıllık tarihi olan taş duvarları sıcak yaz günlerinde bile serinliğini koruyordu. Betonarme yapılardan alışkın olduğumuz boğucu sıcaklık burada yoktu. İşte o zaman anladım ki doğanın bize sunduğu bu malzemelerin değerini bilmeli ve onları yeniden mimariye kazandırmalıyız.
Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları
Günümüzde binaların enerji tüketimi ve bunun çevresel etkileri giderek mütezayid bir endişe kaynağı. İşte bu noktada enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynakları mimari tasarımın vazgeçilmez unsurları haline geliyor. Artık binalar sadece ve sadece gereksinim duydukları enerjiyi minimumda tutmakla kalmıyor eşzamanlı olarak güneş rüzgar misali doğal kaynaklardan kendi enerjilerini üretebiliyor.
Düşünsenize evinizin çatısında yer alan güneş panelleri sayesinde hem elektrik ihtiyacınızı karşılayabilir hem de mütezayid enerjiyi şebekeyle paylaşabilirsiniz. Ya da binanızın cephesinde yer alan dikey bahçeler hem imaj bir şölen tanıtır hem de hava kalitesini artırarak doğal bir klima görevi görür.
Suyun Önemi ve Gri Su Sistemleri
Su yaşamın kaynağı... Yine de mütezayid nüfus ve tüketim alışkanlıklarımız nedeniyle su kaynakları giderek azalıyor. Mimari tasarımda suyun işe yarayan kullanımı ve atık suyun yeniden değerlendirilmesi büyük önem taşıyor. İşte burada da gri su sistemleri devreye giriyor. Evlerimizde kullandığımız suyun büyük bir kısmı aslında içme suyu kalitesinde olmasına gerek yok. Duş lavabo çamaşır makinesi misali yerlerden çıkan atık sular belirli bir arıtımından geçirilerek bahçe sulama tuvalet rezervuarları misali alanlarda tekrar kullanılabilir.
Aklıma bir anı geliyor Yıllar önce İtalya'da bir arkadaşımın evinde kaldığımda bahçesindeki çiçekleri sular sulanırken çok şaşırmıştım. Çünkü kullandığı su evin içinde kullandığı suydu ve mahsus bir sistemle filtrelenip tekrar kullanılabilir hale getiriliyordu. İşte o zaman anladım ki su kaynaklarını gizlemek için her birimiz küçük ama müessir adımlar atabiliriz.
```